Morpheus’un Fısıltısı

19:51


 Annemin renk versin diye şerbetlere kattığını hayal meyal hatırlıyorum. Ben dokunmalara kıyamazdım. Bu kadar güzellikle,  bu denli kısa yaşam süresinin bir arada olmasını sorgulardım. 


Halbuki neye göre kısa? O yıllar, algının ne demek olduğunu bilmediğim, kesin doğrularım var zannettiğim yıllardı. Sorgulamalarım ve bir şekilde yönetilmeye itirazlarım başlayınca, gelincik de hayatımdaki yerini değiştirdi..... 


Bir keresinde Isparta'ya gidiyorum, yol kenarında bir gelincik tarlası gördüm. Ama öyle böyle değil, devasa bir tarla. Arada papatyalar, yabani başaklar da var. Biraz fotoğraflarını çektim, sonra içine oturdum, nedenini tam bilemiyorum azıcık ağladım, sonra yatmakla uzun oturmak arası bir pozisyon aldım. 


Ilık ve hafif bir rüzgar, sanki tüm tarla dans ediyor, değişik bir ses çıkarıyorlar, fısıltı gibi. Morpheus'un benimle konuşma olasılığını düşündüm. Bunu belki de ağırlaşan göz kapaklarım nedeniyle düşünmüş olabilirim...... 


Morpheus, uyku tanrısı Hypnos'un üç bin çocuğundan birisi. Uyutmak istediği kişilere, gelincikten yapılmış taç hediye edermiş. Onun içindir ki Morpheus adına yapılmış tapınaklar gelinciklerle süslüymüş..... 


Çok, çok eskilerden, henüz içerik araştırmaları yapılmazken, gelinciğin içindeki sedasyon verici rhoeadic ve papaveric asitlerden bihaberken, aşk acısı çekenlere gelincik şerbeti içirilirmiş.... İçmek şart değil, solumakla ya da seyretmekle de uyku veriyor, denedim, başıma geldi. Ya da Morpheus öyle istedi....

Bİ DE BUNLAR VAR

0 yorum