hekimanne gezerken

EL DORADO

14:47

El dorado..........
İspanyolca bir kelime, altın kaplı, altından anlamına geliyormuş. Bir zamanlar şimdiki Kolombiya’nın olduğu topraklarda Muisca denilen yerli kabileler yaşarmış. Bir çok başka özellikleri de varmış ama en çok altın işlemede ustalaşmışlar. Taa o zamanlarda, kral ya da Muisca efsanelerinde ona başrahip diyorlar, işte başrahip başa geçeceği zaman, önce kadınsız, tuz yemeden, mağarada bir inziva süreci geçirir, sonra tüm vücuduna reçine sürülüp altın tozları serpilirmiş. Güneşin altında pırıl pırıl parlayan başrahip, mücevherlerle, altınlarla dolu bir sala binermiş. Müstakbel kral, gölün ortasına kadar salla gelir ve bir süre tamamen sessiz kalır ardından tüm mücevher ve altınları tanrılara adak olarak suya atarmış, işte o anda gerçek kral olurmuş. Bu efsanedeki şehrin adı El dorado......


El dorado gerçekten var mı? Var olduğuna inananlar, yok olduğuna inananlardan çok. 1569 da üç yüz İspanyol, bin beş yüz yerliden oluşan ekip Bogota’dan yola çıkmış ve üç yıl boyunca El dorado’yu aramışlar, üç yılın sonunda atmış dört İspanyol ve dört yerli geri dönebilmiş. Ve tabii ki El dorado’yu bulamamışlar.

 Bogota’nın kuzeyinde Guatavita diye bir göl var. 1596 da İngiliz kaşif Walter Raleigh, El dorado var ve bahsedilen göl Guatavita Gölü, bahsedilen şehir de gölün yakınlarında bir yerlerde demiş. Ardından bu efsane alıp yürümüş, 1965’lere kadar gölü kurutmaya çalışmışlar, başarılı olamamışlar. Sonunda Kolombiya hükümeti gölün bulunduğu alanı koruma altına almış.

Tüm bu aramalarda tek tük altın objeler bulunmuş, bunların en önemlilerinden birisi bahsedilen salın minyatür bir modeli.

Tüm bunları Bogota'da Altın Müzesi'nde (Museo del Oro) gördüm. Müze Bogota'nın en güzel mahallesi La Candelaria'da, 1939'da Kolombiya Merkez Bankası tarafından kurulmuş, ülke İspanyol Sömürgesi olunca, İspanyollar buldukları her altını eritip İspanya'ya götürmüşler, bulamadıkları, kalan gidenler de bu müzede sergileniyor. Burası otuz dört bini altın, elli dört bin parçanın sergilendiği dev bir müze. Müzede sizi önce karanlık bir odaya alıyorlar, ziyaretçiler bir çember oluşturuyor, ortada bir cam fanusun içinde birden bir göl ortaya çıkıyor, anladığınız üzere Guatavita Gölü, derinden bir yerel şaman müziği çalıyor, yukarıda anlattığım efsanenin simülasyonunu seyredip, müzeyi gezmeye başlıyorsunuz.














Bİ DE BUNLAR VAR

0 yorum