hekimanne'den cennetin anahtarı

Kutsal annelik uyuşturucusu

11:20

Eyy Türk kadını Uzak Dur


Benim üç çocuğum var. Türkiye'de doğmuş her kadını çemberine alan kollektif hipnozdan fazlasıyla etkilendim. Kendimi bilince, önüme toplumun hedefleri kondu. Evlen, çoluğa çocuğa karış. Neyseki, babam kalem yalamışlardandı da, hedeflere oku, elin ekmek tutsun eklendi. Bunlar kötü şeyler mi? Hayır tabi ama bu rolleri oynamayı kendimin seçmemiş olması kötü. Bence anne olmak kötü değil, toplumun tüm kurallarını yazdığı kutsal annelik rolü kötü, uyuşturucu gibi bir şey.
 Bir de karne var tabii. Başarı notların var, ya da başarısızlık. Çok temiz kadın, evine bal dök yala. Çocuklarını çiçek gibi giydiriyor, bebeği ne kadar gürbüz, harika bakıyor. Hem dışarıda çalışıp, hem her işe yetişiyor, her zaman da bakımlı. Ne kadar uyumlu bir çift.....vs. Bu yüksek notlu bir karne gibi görünüyor. Ama kötü giden bir şeyler var. Bu kadının yerine getirilemeyen heves ve istekleri var. Kendine bile itiraf edemediği. İşte bunları başka bir yöne kanalize ediyor. Yargılıyor.
Şu kocasının kıyafetine bak, ütü nedir bilmiyorsun, yaptır bari. Çocuğuna doğal bir şeyler hazırlamaktan aciz, zavallı çocuk beslenmesinde hep hazır şeyler var, herkes anne olamıyor. Yazık, ne kadar çökmüş, ee tabi kocası aldatıyormuş, bilmezden geliyor ama bence herşeyden haberdar. Veee böylece uzar gider. Eğitim seviyesine, entellektüel kapasiteye göre, bu yargılama konuları değişir. Ama karşıdakinde açık arama, bulur bulmazda yargılama değişmez. Nedeni basit, Yargıcımızın heves ve istekleri, eskilerin deyimiyle kursağında kalmıştır. Yargıç bilmez ki, yargılamak için, eleştirmek için negatif enerji barındırmak lazım. Bu yaklaşım iki tarafı keskin bıçak gibidir. Acıtanı da, acıtılanı da keser, kanatır.
Eleştireni, yargılayanı ayıplamak, eğitmeye çalışmak, geri yargılamak yanlış. Sadece uzak dur.
1- Eteğinden çekenlerden
2-Memnun olmayı bilmeyenlerden
3-İğneleyen, küçümseyenlerden
4-Olumsuzluklarımızı, hasta yanlarımızı, yaralarımızı bize hatırlatanlardan
5-Pozitifliği sömürüp, umutsuzluğu tetikleyenlerden UZAK DUR
Ben nihayet 6. dekata ramak kala, bu tiplerden uzak durmayı öğrendim. Boşandıktan sonra da, bütünleşmenin kocayla, çocukla, sevgiliyle..vs. değil, ancak kendinle olabileceğini bizzat denedim. Kursağımdan istek ve heveslerimi çıkarıp uygulamaya koyuldum.

Bİ DE BUNLAR VAR

1 yorum

  1. Feray hocam yazılarınızı zevkle okuyorum. Ah Bu beş maddeyi öğrenene kadar insan neler çekiyor :) . Bütünleşmenin ancak kendinle olabileceği ise ayrı bir bilgelik

    YanıtlaSil