hekimanne'den cennetin anahtarı

Paradoksun Açtığı Yolda

13:51

Parmak ucundaki ilham gecelerinin sırrını çözdüm


Ben ilkokulda iken,  yeni bir kelime öğrendiğimizde, cümle içinde kullanma ödevi verilirdi. Sanırım size de tanıdık geldi. Üç beş tane kalıp cümlenin içinde döner dururduk. Mesela kelimemiz 'elek' ise, cümlelerimiz  'Babam elek aldı.', 'Ben elek gördüm.'....vs. olurdu.  Böyle mantıktan, duygudan, zekadan yoksun cümleler kurardık. Benim neslimin eğitim şekli buydu. Halbuki ben çocukluğumda güzel konuşmayı, bol kelime kullanmayı, geniş perspektifli hayaller kurmayı becerirdim. Bunu nereden mi biliyorum? Bir kısmını hatırlıyorum, bir kısmını o zamanları bilenler anlatıyor. Ama buna rağmen ödev cümlelerim, aynı kalıplarda olurdu. ''Ben elek gördüm''

Bu konu neden aklıma geldi? Paradoks kelimesinin TDK'na göre Türkçe'si ''Karşıtlam''...Hadi kolaysa cümlede kullanalım. ''Babam bir karşıtlam aldı.'' veya ''Ben bir karşıtlam gördüm.'' olamayacağına göre, nasıl kullansak acaba.

Paradoksun etimolojik kökeni Eski Yunanca, paradoksos kelimesinden geliyor, hemen hemen hiç değişmemiş. Karşıt, çelişen düşünce demek. Yine TDK tanımı şöyle diyor ''Kökleşmiş inançlara aykırı olan düşünce ve duygu'' Şimdi cümle içinde kullanalım. Mesela ben geçenlerde bir kaotik durumu anlatmak için paradoksal olaylar zinciri gibi demişim. Paradoksal yerine karşıtlamsal mı diyeceğiz. Karşıtlamsal olaylar zinciri.....

Bir de geometride paradoks çizimi var. Öğrendim ve bayıldım. Zaten özellikle bir toplantıdaysam, konu beni sarmamışsa, havanda su dövülüyorsa, önümdeki kağıda bir şeyler karalarım. Meğerse kuralını bilmeden paradoks çizermişim.

Şu günlerde her salı bir grupla toplanıyoruz. Tema parmak ucundaki ilham. Bu toplantı neden planlandı ve ben neden katıldım tam hatırlamıyorum. Aslında toplantıyı planlayan ve katılanlarla beraber olmak istedim denebilir. İçerikten bi haber bir şekilde başladım. Gerçi çalışmanın isminden yola çıkıp bir şeyler anladım, bu parmakla yani elle yapılacak bir şey dedim demesine de....

Her hafta parmak başka bir işe bulaşıyor, bu hafta paradoks çizdi, geçen haftalar başka başka şeyler yaptı. Onları da sırası gelince anlatacağım. Parmak ucundaki ilham gecelerinin sırrını çözdüm. Sağ ve sol beyinler ortak kullanılıyor. Hatta biraz sağ ağırlıklı bile olabilir. Kısaca hatırlayalım, sol beyin mantıklıdır, ardışık düşünür, analitik ve objektiftir. Sıkıcı yani ama hayatta kalmamız için kesinlikle gerekli. Sağ beyine gelince, rasgele davranır, sezgileriyle yol alır, sübjektiftir ve en önemlisi dokunup hissedeceği şeyler kullanarak uzaysal boşlukları doldurur, parçaları birleştirip bir bütün oluşturur.

Meğerse salı akşamlarının sırrı buymuş. Eller çalışmaya başlayınca, somut şeylere dokununca, sahneyi sağ beyin alıyor. Metafor deseniz onun işi, zamansızlık deseniz onun işi. Son salı paradoks çizdim ve boyadım. Metaforlar ve zamansızlık içimden coştu taştı ve şiir oldu

Ve sıkı durun paradoks kelimesini kullanıyorum hem de şiirime isim olarak

PARADOKSUN AÇTIĞI YOLDAN

Bir gün yolunu kaybedersen eğer
Hayır, hayır
Kaybetmezsin, kaybedemezsin
Eğer korkuyorsan, ağlıyorsan, yorgunsan
Ve tekmil yüreğin sanki yerinde değilse
Yol seninki değildir sadece
Derin nefes al
Gözlerini kapa
İşte orada, yıldızların altında
Senin çizgilerin, senin renklerin
Dedim ya
Kaybedemezsin
Şimdi artık yolundasın
Yürü şimdi
Kenarda, derinlerde
İstediğin her yerde
                  Feray Coşkun



Bİ DE BUNLAR VAR

2 yorum