hekimanne'den cennetin anahtarı

Yeni bir şeyler var

22:40


Anlatmayı sevmek güzel ama tam gerçeği anlatmayı.....gerçek deyince....olanı biteni, yenileni içileni, söyleneni dinleneni, gezileni görüleni, yapılanı edileni, işi gücü, işsizliği güçsüzlüğü, güzelliği çirkinliği, yaşlılığı gençliği, zenginliği fakirliği, birleşmeyi ayrılmayı..... ve bunun gibi şeyleri tam da olduğu gibi anlatmak güzel. Bunları yazmak iki kat daha güzel....

Ben yaklaşık beş yıldır öylece ortaya yazıyorum. Daha doğrusu çok uzun yıllardır yazıyorum da sosyal medyada hekimanne beş yıldır var, daha önceki yazdıklarım sadece kendim içindi. Kendim yazar, kendim okurken kelimeler saf doğruydu ve hiç bir konu sansür gerektirmiyordu. Arada, bu defterler birisinin eline geçerse vay halime dediğim oluyordu, ortalarda bırakmıyordum ama yazmaktan da hiç vazgeçmiyordum.

Beni tanıyan, çoğu da tanımayan okuyuculara karşı yazmaya başlayınca.... saf doğrular bitti, sansür geldi, kelimeler makyajlı, olaylar maskeli bir şekilde sürdü. Ve ne yazık ki, sosyal medyada şekil şükül yapan kalabalığa karışıp gittim. Gerçi kendime has bir rengim, bir üslubum, hayata bakışım vardı. İçime ve dışıma yolculukları o pencereden bakarak anlattım ama artık sıkıldım. Maskeden sıkıldım......

Yanlış anlaşılmasın, bu yazmayacağım anlamına gelmiyor. Yazacağım, tek sevdiğim şeyi yapmaya devam edeceğim de, artık biraz sansürsüz yazacağım. Hani bir yazar, hikayeler yazanların başına gelir demiş ya, benim de aynen öyle, başıma hiç durmadan bir şeyler geliyor. Gerçi buna sevinmeliyim, acaba ne yazsam derdim yok, sağım solum malzeme dolu.

Ben tanıdığı çok, arkadaşı eh işte, dostu az bir kadınım. Dostlarım çok kıymetlilerimdir, onlarla üç oturup beş kalkmam, hatta bir kaçını yıllardır görmedim, başka başka şehirlerde olanları var. Onlara toz kondurmam. Ama bundan sonraki yazacaklarım nedeniyle, eh işte düzeyindeki arkadaş sayım azalabilir.... sağlık olsun

Bİ DE BUNLAR VAR

0 yorum