hekimanne'den cennetin anahtarı

Yolculukların en zoru

13:17

Bodrum'da, Gümüşlük'e giderken, şöyle tepede, tam da deniz görünmüşken, sola doğru giriyorsun. Yürüyorsan, elinde çantan varsa, hava öğlen sıcağındaysa, hadi artık, nerede bu Akademi dediğin yerden sola dön, ağaçların arasına dal.

 Sanırım son on, on beş yıldır , belki de biraz daha fazla oldu, hayat beni fazlaca  sıktı. Acıtıp incitti. Bende içime doğru çektim kendimi. Dışımdaki maskeyi, kabuğu öylece bıraktım da çektim. Sonra çekildiğim yerden gözetledim dışımı. Önce korktum biraz, sonra cazibesine kapıldım, gözüm kamaştı, geçti o günler tabi sakinledim.

 Arada bir, dışa doğru göz attım, atmadığımda çok oldu ama inlemelere kulak tıkayamadığım bir gündü, dışımı da aldım ve yola koyuldum. Dışım, içim derken, git geller, med cezir gibi. Gümüşlük Akademisi'nde, bunu yapmak, yani gir çık gibi çok kolay. Neden kolay?

Bence burasının da içi ve dışı var. Dışı gördüklerinizden, ağaçlar, kayalar, manzara, bir gölet, gölette su yılanları, kurbağalar, balıklar. Aslında, çok iyi geçinmiyorlar. Bazen birbirlerini yiyorlarmış. Daha doğrusu yılan diğerlerini yiyormuş. İşte burada, Gümüşlük Akademisi'nde mekanın içinden kendi içine geçiş çok kolay. İçini yazıp, dışarıdakine okutmak ve uyumak . Uyumak deyince, odam öyle bir oda işte. Tek kişilik bir yatak, üstü lekeli tahta bir masa, kolçaklı tahta bir sandalye, küçük bir buzdolabı, boş bir kitaplık. Perdelerde, bir sürü baskı balık resmi var. Balık burcu olduğumu hatırlattı bana, gülümsetti beni. Yatağıma uzanıp İlhan Berk okuyorum.

İlhan Berk 1918 de, 1. Dünya Savaşı'nın bittiği yıl doğmuş. Cumhuriyet'le büyümüş, neler yaşadı kimbilir? Her ne yaşadıysa onları daha çok Ege'de yaşamış. Ölmek için de Bodrum'u seçmiş. Akademi'ye en son 2008'de gelmiş, bu odada kalmış. Masaya bakıyorum, boya lekelerini o mu yaptı acaba? Sadece yazmıyormuş, resim de yapıyormuş. Tuval kullanmadı besbelli. Neyse ben İlhan Berk okuyorum, Akademi'nin onun anısına verdiği ismiyle İlhan Berk odasında.....


Hiç unutmam , bir gün geç vakit
Tam benim geçtiğim zamana rastlamıştı
Büyüme saati bir ormanın
Şöyle iyice dinlesem, sanırım artık
Bütün ormanları büyürken duyarım.

Beni beklemişler kardeşçiğim 
Beni bu ağaçlar, nehirler, gökyüzü 
Geleyim anlatayım diye bir gün kendilerini 
Bir kere girdikten sonra şiirlerime 
Bilmişler bir daha ölmeyeceklerini
                        İlhan Berk

Bİ DE BUNLAR VAR

0 yorum