Bozkırdayım, mesafe ve zaman kavramını kolayca yitirebileceğiniz bozkırda. Sıcaklık 40 derece kadar. Fotoğrafta içinde minik bir figüran olarak göründüğüm dağın, binlerce yıllık sesine kulak veriyorum. Dağ da benim nefesime kulak kabartıyor. Taşları ayaklarıma batmıyor, dikenleri yolumu kesmiyor, meraklı kuşları tek tük ağaçların dallarından beni gözetliyorlar. Bu kuş uçmaz, kervan geçmez yer, dünyanın Ley Hatlarından birisi. Ley hattı, yani toprağın temizleyici şeritleri.
Kıvrılarak giden yol, biraz sonra yokuşa dönüyor, yavaş yavaş toprağı incitmeden ve doğayı ürkütmeden yürüyünce aniden karşınıza bir kült çıkıveriyor. Bir mağara var, içine merdivenle iniliyor, kaç basamak bilmiyorum, basamaklar mağaranın koyu karanlığında kaybolup gidiyor. Mağara girişinin üstünde yazılı bir kaya ve onların hemen yanında ünlü Kommanege Kralı Antiochos ile Herakles'in selamlaştığı muhteşem kabartma var. Kayadaki yazıt kralın yaşama dair kurallarını anlatıyor. Mağaraya gelince, binlerce yıl önce inisiasyon törenlerinin yapıldığı yer olabilir deniyor.
Dağdaki spiritüel gücü taa derinlerinizde hissedebiliyorsunuz, kimlerin o basamaklardan inip karanlığa karıştığını, orada neler olduğunu düşünüyorum. Bir bilseniz bu topraklardan ne kadar çok Ley hattı geçiyor, bilinen en eskisi Urfa'da, Göbeklitepe'de.
Anadolu'nun binlerce yıllık bilgeliği, güneş ve ay tapınmalarını, çok ve tek tanrılı inanışların tümünü etkilemiş. Biz buna seyri sülûk demişiz, genetik kodlarımıza bunu işlemişiz.
Bildiğinizi bilmediğiniz şeyleri hatırlamak için bozkıra çıkın, orada gitmeniz gereken yollar önünüze çıkacak. Yürüyün, düşünün, arının......