hekimanne'den cennetin anahtarı

Aşk'ın Halleri

11:04

 Neyi, nasıl anlatmalıyım düşünmem lazım, ya da sadece dinlemek isteyene anlatmalıyım....

Aşk, çok, çok hem de çok iddialı ve beklentili bir durum. Aslında üç harfli bir kelimecik. Üç harfli denilince benim ilk aklıma gelen kelime''AŞK''. Bilmem, sizin ne geliyor? Çoğunluğun aklına diğer üç harfli geliyormuş. Neyse onlar konumuz dışı.

Aşk denince de aklıma, diğer halleri değil, ilk hali, karşı cinse karşı duyulanı, yani benim açımdan erkeğe duyulanı geliyordu. Ben aşık olduğumdan nasıl bir duygudur bilirim, başlamasını, bitmesini, biterken geçirdiği evrimi, bıraktığı izi, sonra başkasına karşı duyulmaya başlayınca, yine dolu dizgin yaşanmasını, yine bitmesini. Tekrar başlamanın, bitiş riskine rağmen engellenemeyeceğini bilirim.

Eee tabi yaş ileri olunca, bir kaç kez başıma geldi. Hem aynı gibi, hem de değil. Aşık olunca, fiziksel olarak hissettiğin şeyler aynı, çünkü aşık olunca vücudun salgıladığı maddeler var, onlar aynı, maddeler, aşık olunan kişiye göre değişmiyor, yani kişiye özel değil. Bu konuda bloğumda ( Hekimanne) yazmıştım.

http://www.hekimanne.com/…/ask-hormonlar.html

Okuduğunuzu farzedip, devam ediyorum. Bu tamamen karşı cinse duyulan aşk ve sonu cinsellikle bitiyor. O zaman, gerçekten de bitiyor. Belki tek seferde değil ama eninde sonunda bu şekilde, tensel kavuşma, aşkı, daha doğrusu aşkın neden olduğu hormon salgılanmasını tüketiyor.
Konumuz aşkın dönüştüğü, sevgi, şefkat, koruma, kollama, üreme ile ilgili değil. Tabii onlar da çok değerli duygular ama aşk başka. Kısaca kavuşunca bitiyor, dokununca küsen solan çiçekler gibi.
Ben değil, herkes bunu söylüyor. Peki aşk olsun ama bitmesin. Böyle aşk var mı? Var elbette. Başlıyor ve dolu dizgin yaşanıyor, bitmeden tükenmeden.

İşte bu aşk, bildiğiniz aşklardan değil. Platon'un tarif ettiği platonik aşk var ya. O bitmiyor. Tabi biz aşk deyince hep karşı cinsi anladığımızdan, adamcağız bambaşka bir şey tarif etmiş, biz onu evirip çevirip, uzaktan aşk, imkansız aşk demişiz. Halbuki Platonik aşk başka bir şey. Platonik aşk, aşkın diğer hali, yani tükenmeyen hali, bitmeyen hali.

O zaman böyle aşık olalım, platonik aşık olalım. Önce tam ne olduğunu bilelim, sonra da olalım. Gerçek platonik aşkta ideale duyulan aşk var, burada aşk nesnel değil, zaman ve maddeyle belirlenmiş alanın dışındakine duyulan aşk. Cinsellik içermediğinden, ruhu bedenin esaretinden kurtaran bir aşk.
İdeale duyulan aşk, doğaya, tanrıya, ruha duyulan aşk. Eskiler '' Aşk'i Eflatuni'' derlermiş. İşte bu aşkları duymayı başaranlarda, ki bu kişilerde yüksek titreşimli enerji var. Bahsettiğim hormonlar sürekli salgılanıyor.

Peki bu aşkı duymanın şartı nedir, okulu mu var, dersi mi var? Ne menem bir şeydir?
Ben bu yolun yolcusuyum, bu yolun öğrencisiyim. Öyle başlayan ve bitmesi kesin olan beden aşkları artık dikkatimi çekmiyor.

Önce yüksek titreşimli enerji şart. Enerji alma işi, yani reşarj nasıl olur, nerede olur onu keşfetmek lazım. Ben biraz aradığım için, biraz arandığım için, biraz tesadüf, biraz şans sanki o keşfi yaptım. Hadi hayırlısı.... Bu konu çok özel, belki kişiye özeldir, herkesin yolu farklıdır. Belki öğretilebilen, anlatılabilen, gösterilebilen yöntemlerdir. Burada biraz duruyorum. Neyi, nasıl anlatmalıyım düşünmem lazım, ya da sadece dinlemek isteyene anlatmalıyım....

Bİ DE BUNLAR VAR

0 yorum