hekimanne gezerken

Hem gezerim, hem yazarım

23:52


 Bunu sonunda becerdim. Tüm bulutlardan yüksek, tüm çağlayanlardan kuvvetli, tüm tüylerden hafif bir durum bu. 


Ben, bir gezi yazarı değilim. Bir çok yere gitmişimdir şimdiye kadar, ne kadarını gördüm bilmem. Kimini tamamen unuttum, kimine gitmez olaydım dedim, tek tükünü hatırlayınca ruhumu hafif bir esinti okşayıp geçiyor. Yani iyi bir gezen değildim, yazan da değildim.

Gezi yazısı nasıl yazılır?
Gezi yazarı değilim de, iyi bir günlük yazarıyım. Dolandığım her yeri, aynı şablonla yazmışım. Çoğu turlarla geziler, sabahın seherinde başlıyor, gece yarısı uyanıyorsun yani, yola çıkmadan gideceğin yer hakkında her şeyi okuduğundan, bilmediğin kalmamış, hatta bir açık aramaca ' Ama filan feşmekan sözler vermişsiniz, tutmuyorsunuz, asla bir daha sizinle gezmeyeceğim.' Ya da tam pansiyon, her şey dahil çılgınlığında yeme içmeler. Panoramik şehir turu neyse, hava alanından otele giden yol bu besbelli ve bir de ekstra turlar. Ben de bunları yazmışım, falana bindik, şu kadar saat gittik, şunu bunu gördük, bilmemneleri yedik. Hissettiklerim yok, şaşkınlıklarım yok, heyecanlarım, meraklarım, çocukluklarım yok, yok.......

Son gezişlerde ne değişti ki?
Son gezişlerim var. Ne oldu ki Feray dedim, ne bu coşku, bu mutluluk, bu yumuşacık olma hali? Meğerse daha önce gittiğim yerlere kendimi götüremiyormuşum. Bunu sonunda becerdim. Tüm bulutlardan yüksek, tüm çağlayanlardan kuvvetli, tüm tüylerden hafif bir durum bu. Bulut çağlayan, hafiflik deyince ve gezmek deyince....Bu yıl iki kez Karadenize gittim. Arhavi ve Çamlıhemşin

Ezmoce köy evi, Fırtına pansiyon, Koçiro pansiyon
Arhaviye birçok yolla ulaşılabilir. Ben İstanbul-Batum-Hopa-Arhavi yoluyla gittim, yoldaşlarım vardı, bir art terapi grubu. Ezmoce, lazca rüya demekmiş. Bu ev sahibinin rüyası, gerçekleşen rüyası. Eski evleri sökmüşler, getirip bir derenin dibinde birleştirmişler, misafirperverlikle yoğurmuşlar. Aklımda neler kaldı? Birol Topaloğlu'nun tulumu eşliğinde, yağmur altında, düşe kalka Mençune Şelalesine çıktığım, her sabah mıhlama yediğim, bal kovanlarının arasına ayıları korkutmak için asılan aynalar, yemyeşil çay yaprakları, ilk kez öğrendiğim bir lazca aşk şarkısı  'ayva skani'.....Çamlıhemşine gitmek daha kolay sanki, İstanbuldan Trabzona, sonrası sahil yolundan doğuya doğru giderken oralarda bir yer işte, burada da bir şelale var, Palovit şelalesi, üstünde gök kuşağının renkleri ve Kito yaylası , taaa yukarılarda, bulutların komşusu. Bir de Rize simiti var, susamsız ve incecik. Eyüpte bir seyyar simitçiden buldum aldım, aynı değildi sanki, simit almaya Rizeye gider miyim. Giderim belli mi olur.

Bİ DE BUNLAR VAR

0 yorum