hekimanne'den cennetin anahtarı

Geçmeyen ağrı var mı?

18:44

O geçmeyen ağrılar var ya. Şifası yok gibi görünen. İnsanın kendi içine sıkışmasından başka bir şey değil. 

Her gün, ne kadar çok öldüm, bittim, mahvoldum diyen insanla karşılaşıyorum bir bilseniz. Öyle bir branş ki benim branşım, ilk başvuranlar kadar, diğer bölümlere gitmiş, şifa bulmamış, pek çok son durak hastası da burada. Ağrı, ağrı, ağrı.....Saç telinden ayak tırnağına akan ağrı... İşte muayene, reçete, egzersiz falan tamam. Sonrası onları dinlemek, dersler çıkarmak, çözümler üretmek.

Ağrının Sesi
O geçmeyen ağrılar var ya. Şifası yok gibi görünen. İnsanın kendi içine sıkışmasından başka bir şey değil. Aslında o ağrı bir çığlık, vücudun sessiz çığlığı. Hastalarımın ağrılarının yanı sıra, ben kendi kronik ağrılarımla uğraşırken, bir de üstelik bunların doktoruyken, ağrımın elle tutulur bir nedenden kaynaklanmadığını tespit edince 'Eyvaaahhhh' dedim, hem de ne eyvah..... Sonra serüven başladı

KENDİ ÇIĞLIĞINI DUYMAK
Kendi çığlığımı duyduğum zaman
Mavi laciverde dönmüştü
Sular bulanıktı nicedir
El yordamı bir gidiş vardı, dibe doğru
Genzimi yakıyordu, pis bir küf kokusu
Etraf alaca karanlık, yıldızlar küskün
Kendi çığlığımı duyduğum zaman
Toprağın altı titredi
Git der gibi, tohumdan yeni çıkan yeşil sürgüne
Hatta çiçeklen biraz, bak dedi
Turnanın kanadındaki elmas ışıltı
Dağı aştı, ovayı aştı, denizi aştı
Ve kendi çığlığımı duyduğum zaman
Zaman girdap oldu, döndü tersine
Ve derin, ve dantel kenarlı, ve ince
Anladım ki, insan çığlığını duyduğu zaman
Elinden tutmalı, omuz vermeli kendine
Şöyle basit, tahta kenarlı, dibi biraz yosunlu
Bir sal yakınında hep beklemekte
Feray Coşkun

Bİ DE BUNLAR VAR

0 yorum