Ye, iç, yıkan, yat, müzik dinle, arada da yürü ve güle güle fibromiyalji

 
Asrın hastalığı diyorlar ona. Hastalık olup olmadığı bile tartışılır da. Çoluk çocuk, genç yaşlı demiyor. Uyutmuyor, oturtmuyor, çalıştırmıyor, neredeyse nefes aldırtmıyor.... İllet yani. Nam-ı diğer Fibromiyalji, tıpta böyle isim koymuşlar. Toplumda görülme sıklığı %25 kadar deniyor ama benim otuz üç yıllık deneyimim, daha sık görülüyor diyor. Üstelik bu konuda benim hem doktor hem de hasta olarak deneyimim var.
Kasta neler olduğu çok belli değil, bunca tıbbi çalışma yapılmış, her ağızdan bir başka ses çıkıyor. İşe yarar bir bilgi henüz yok. Bir duruma kasın tepesi atıyor, düzensiz kasılıyor, tam da kemiğe yapıştığı yerde olmaması gereken sıvı birikiyor, uçları gevşerken, tam göbekte takılı kalıyor, biz oralara fibrozit nodülü diyoruz, diğer adı kulunç. Hani muayene sonrası hastaya kuluncun var desem, ne var bunda anneannem de aynısını demişti diyecek. Fibromiyalji illeti vücudun her yerini seviyor, ense, sırt, bel, kollar, bacaklar. Ağrılı noktalar, akan ağrılar, yakan ağrılar..vs. yani her şekilde kendini gösteriyor. Ağrı dışında uykusuzluk, isteksizlik, verimsizlik, libido kaybı yapıyor.
Neden ben?
Döngü stresle başlıyor, stres oluşturan herhangi bir durum ( ısı değişimleri, ağır iş, aynı pozisyonda kalma, ruhsal travma, ağrılı durumlar...vs.) olunca, beyin bunu algılıyor ve aşağıya haber gönderiyor, mücadele et ya da kaç. İkisinden birini yapacağız, her ikisinde de kas gerginliği artıyor, adrenalin ve kortizol denilen maddeler kanda artıyor, damarlar büzüşüyor ve biz hasta oluyoruz. hastalığımızın adı fibromiyalji. Kısır döngü nedeniyle, fibromiyalji strese, stres fibromiyaljiye neden oluyor.
Hadi hastanın anlattıklarından, bazı muayene bulgularından tanıyı koyuyoruz. Özel bir kan tahlili, filmi falan yok. Tüm tetkikler diğer hastalıklardan ayırmak için yapılıyor. Ne idüğü belirsiz bir durumla karşı karşıyayız yani.
Tedavisi hem yok, hem de çok

Hasta çaresizlikle çırpınıyor. Hoopp sistem çaresiz insan bulur da soyup soğana çevirmeden bırakır mı? Tedavi konusunda mangalda kül bırakılmıyor. Ağrı kesiciler, kas gevşeticiler, antidepresanlar, kaplıca, fizik tedavi, kuru iğneleme, akapunktur, ozon, bantlama, manüplasyon, masaj, egzersiz, pilates.....vs. Şunu bilin ki, bir hastalık teşhis edilebiliyor ama tedavi konusunda her kafadan bir ses çıkıyorsa, her hekim farklı bir yöntem uyguluyorsa, bu derdin tedavisi yoktur.
Benden medet ummayın, ben de bilmiyorum ne yapmalı. Hasta olarak kendi bulduğum yöntemlerim var, hekimliğim de biraz yardım etti tabii. Azıcık nefes alabilmek için neler yapalım o zaman. Hem kasılıp kalmış yerleri gevşetmeye çalışalım, hem de yeni kasılmalara olabildiğince engel olalım. Her zaman önerdiğim gibi, ilaç, alet, doktor, şu, bu yok. Kendiniz yapacaksınız. Paralar cepte kalacak.
1- Şimdi tıkır, tıkır elinizin altına gelen şeyi, yani kuluncu sakın ezip yok etmeye çalışmayın, çevre dokulara da zarar verirsiniz, hem de sinsidir yok olmaz. Sadece üstüne, tam merkezine, tek parmakla basınç yapacaksınız. Siz ya da bir başkası tek parmakla bastıracak, beşe kadar sayıp bırakacaksınız, bunu günde bir kaç kez onar defa yapın. Kuru iğneleme ve akapunkturdaki mantık bu zaten, uyarmak.
2-Rahatça, sırtüstü uzanın, çeneniz hariç tüm bedeninizi gücünüz yettiği kadar kasın, bu arada nefes alıyorsunuz. Nefesinizi verirken, bir kaç aşamada kendinizi gevşetin, sanki sıvıymışsınız da akıyormuşsunuz gibi gevşetin. Bunu sık sık uygulayın.
3-Kaslara oksijen gitmesi lazım, mutlaka günde kırk dakika yürüyün.
4- Zarar görmüş kas dokusunun tamiri lazım. Bunların ilacı olan, en önemli yiyecek, ızgara somon, içinde kas yenileyen protein var. Dana eti önemli, kas için kolesterol ve testesteron lazım, işte dana etinde bunların yapımında kullanılan ana madde var. Yağlı süt içmeliyiz, D vit. emer, kas yıkımını engeller. Karbonhidrat kesin lazım. Mesela sarımsaklı-yoğurtlu bir kap makarna kas yıkımını azaltıp, yapımını artırır.
5- Yatmadan önce buz gibi soğuk duş alın. Gerçi ben yapamıyorum, benimki biraz kontrast banyo gibi oluyor, duşun son bir dakikasını soğuk yapıyorum. Direkt olarak ağrılı noktalara buz uygulaması yapın, sadece ikişer dakika.
6- Müzik önemli, gevşeten ve kasan müzikler var. Sizi gevşeteni bulun. Bunun müziğin türüyle ya da ritmiyle alakası yok. Tamamen mantık dışı, duygusal bir durum.Mesela beni gevşetenler eski Türk filmlerinin şarkıları. Beynim en mutlu olduğum dönemdeki şarkıları duyunca aşağıya rahatla emri gönderiyor.
7- Bir de genel öneriler var.Sigarayı bırakın, ben zaten başlamadım bile. Kilo verin, üç kg. fazlam var, ilk fırsatta vereceğim. Postürünüze dikkat edin, çevreme de söyledim, kambur durunca uyarın beni diye, bilgisayar karşısındayken, burun kökümü tam ekranın ortasına denk getirecek şekilde oturuyorum, arabada bel çukurumu dolduran bir yastıkçığım var, dik durmamı sağlıyor
İşte böyle, ilaç yok, yan etki yok, alet yok, aracı yok. Ye, iç, yıkan, yat, müzik dinle, arada da yürü ve güle güle fibromiyalji.