hekimanne'den cennetin anahtarı

Seyretmeniz gereken on filmden birisi bu

15:38

Nasıl bir yerlerdeki kelebeğin kanat çırpışı, dünyanın öte yanında bir yanar dağı patlatıyorsa, uzak denizlerde bir fırtınaya neden oluyorsa. Kıpırdat parmağını, yürüdüğün yollara ekmek kırıntılarını at
Yapmayı en çok sevdiğim on şey sıralamasında, baş köşededir film seyretmek. Eskiden sinemaya gitmeyi çok severdim. Neredeyse bütün eski Türk filmlerini seyretmişliğim var. Sonra yazlık sinemaları unutmamalı. Çekirdek, mahallenin gençleriyle bakışmalar, sandalyelerin arkasına bir cambaz edasıyla oturup saç savurmalar. Yazlık sinemalarda genellikle kavgalı dövüşlü kovboy filmleri seyrederdik. Ben hep o filmdeki kızıl derililerin tarafında olurdum, sonunda kahraman kovboy galip geldiğinden, üzülürdüm. Popüler filmleri ve klasikleri seyrettim. Festival filmlerini, sohbet ortamlarında bu konularda fikrim olsun diye izledim. Yaprağın bile sallanmadan önce düşündüğü, bayık Fransız filmlerine adamlar yakışıklı ve güzel öpüşüyorlar diye dayandım. Oğlum küçükken dövüş sanatı ustalarının fink attığı Japon filmlerine abone olduk. Sonra korku filmleri var tabii,gerim gerim gerilmeyi çok sevdim. Diğer ulusları sinemalardan tek tük film gördüm, bunların arasında Hint filmleri başı çeker.
Ev sineması halleri
Son yıllarda yine sinemaya gidiyorum ama salonlar küçücük, bilet ücretleri çok yüksek, mısırlarda yağ oranı fazla.....filan falan. Ben de artık şu filmleri evde seyredelim diye düşündüm, Tivibu paketi aldım, yüzlerce film var pakette, sürekli kendini yenileyen bir paket. Kızımla, ben kanepelerde pozisyon alıyoruz, oğlum ne kadar yastık bulduysa yerde kendine bir taht hazırlıyor, sehpaya meyve, çerez, dondurma yığıyoruz. Gerçi film seçerken, üç kafadan on üç ses çıkıyor ama, sonunda uzlaşıyoruz.
Bulut Atlası
 
Bu kadar bilgiyi son seyrettiğim filmi anlatayım diye verdim. Yukarıdaki mizanseni hazırladık, filmi tüm muhalefete rağmen ben seçtim. Sinemalarda iken gidememiştim, baktım listeye yeni eklenmiş, seyredelim dedim. Az buz değil, 170 dakika sürüyor. Wachowski kardeşlerden 2012 yılı yapımı bir film. Wachowski Brothers diyemeyiz artık, çünkü birisi şimdi kadın, ismi Lana. Neyse, bu kardeşler Matrix'in yönetmenleri, V for Vendetta'nın senaristleri. 2004 de David Mitchell'in yazdığı Cloud Atlas romanını, aynı isimle senaryolaştırmışlar ve filme çekmişler.
Filmimiz Bulut Atlası. Film başlarken, kanepede yarı yatar bir vaziyetteydim ve bir şeyler atıştırıyordum. Film ilerledikçe, dik pozisyon aldım, yutkunma zorluğum başladığından yemeyi kestim. dikkatimi tamamen filme verdim. Film bittiği zaman, önce evdekilerin, film seçimime protestoları sonra ''Eeee ne oldu şimdi?'' sorgulamaları. Ne oldu şimdi? Film bir tane değil ki, altı film iç içe, ekonomik olsun diye artistler aynı, gerçi yine de ekonomik olmamış, Hollywood'un en yüksek bütçeli filmlerinden birisiymiş. Bir de hem en iyi film, hem de en kötü film kategorilerinde dereceleri var. Yerin dibine batıranlarla, göklere çıkaranların sayısı eşit. Altı ayrı hikaye, ayrı dönemlerde geçiyor. Birkaç bin yıllık süreçte yaşananların nasılda devindiğini görüyoruz.
Film diyor ki ; Kendi yaşamın çok önemli ve sana ait. Hem de sadece sana ait değil. Her şeyi yapmakta özgürsün gibi, aslında sistemin müsade ettiği kadar özgürsün. Ama kendini fark et, sistemi fark et, yaptıklarınla senden sonraki tüm zamanları etkileyebilirsin. Film hakkında herkes neler demiş diye okurken, masalsı bir yoruma rastladım ekşi sözlükte, aynen alıyorum '' İnsanlığın doğru yolu bulması için, geçtiğin yollara ekmek kırıntısı bırakmalısın''.
 Kıpırda biraz
Sistem o kadar çok ne yapmamız gerektiğini söylüyor, yaptırıyor, dışına çıkanları cezalandırıyor ki. Filmi seyredince önce içinde bulunduğun sistemi kuş bakışı görüyorsun, sonra sistemdeki kendi rolünü. Yine filmi seyrederken, şuna karar veriyorsun, değişiklik yapmak için, çok büyük devrimlere imza atman gerekmiyor. Sen parmağını kıpırdat, belki yeter. Nasıl bir yerlerdeki kelebeğin kanat çırpışı, dünyanın öte yanında bir yanar dağı patlatıyorsa, uzak denizlerde bir fırtınaya neden oluyorsa. Kıpırdat parmağını, yürüdüğün yollara ekmek kırıntılarını at.......

Bİ DE BUNLAR VAR

0 yorum