hekimanne'den cennetin anahtarı

Benim annem iki yüz bin yaşında

15:33

Ben dünyalıyım, herkesle de bir şekilde kardeşim. Irk, dil, din arenasına beni çekemezler
Keşke buzul çağı bitmeseydi de, neolitik çağ başlamasaydı. Dolayısıyla göçler olmasaydı. 200 bin yıl önce Etiyopyada ilk tespit edilen neandertallar yaşayıp gideydi. Hadi o olmadı, göçtüler. Oraya buraya dağılmış homo sapiensler tarım yapsalardı, ufaktan ticarette olsaydı ama keşke atları evcilleştirmeselerdi, madenleri sivriltmeselerdi.
Ortak anamı seviyorum


Dünyadaki tüm insanların ortak atası var. Baba durumu biraz karışık ama ortak anamız var. İyi ki spermde mitokondria yok da, mitokondrial DNA dan ortak anamızın kim olduğu tespit edilebiliyor. Şimdilik bildiğim büyük anneannem 200 bin yaşında ve Etiyopyalı.
Ayrılıkların ayak sesleri, atlar ve silahlar
Ticaret başlayınca, o ana kadar işaretle ya da hayvanların seslerine benzer sesler çıkararak anlaşabilen atalarımız, ihtiyaca binaen sesleri birleştirerek konuşmayı uzatmışlar, yerleştikleri yerler farklı olduğundan çıkardıkları farklı sesler olmuş tabii. İşte ilk ayrılık konusu başlamış, diller. Bu arada Sibirya yöresinden bir takım atalar madenleri sivriltip, atları eğitmişler. Böylece uzaklara gidip, tarım ürünlerinden pay istemişler, oradaki yerleşikleri, kendi konuştukları dili konuşmaya zorlamışlar, itiraz eden olursa sivri metaller devreye girmiş. O zamana kadar sadece av için ya da vahşi hayvanlardan kendilerini korumak için kullanılan alet ve iç güdüler, birbirlerini yok etmeye yönelmiş. Birleşmişler, ayrılmışlar, göçmüşler....Bunları yaparken hep savaşmışlar. Ulus, devlet, ırk, köken denilen şeyler bunlar işte, bir fazlası değil. Irk savaşları vahşice süregelirken, bir mucize olmuş, felsefeyi keşfetmiş insanoğlu, yaradılışın gerçeğini bulmuş bir ara, ibre barıştan yana dönmeye başlamış, felsefeye bulaşanlar savaşmak istememiş, değerleri değişmiş.
Kahrolsun felsefe


Giderek artan nüfusu nasıl kontrol altına alacaksın, nasıl uyuşturacaksın. Çok tanrıcılık yetmemiş, Yeni bir ayrılık konusu bulmak zor olmamış. Şunun şurasında 2500 yıl kadar önce hayatımıza tek tanrılı dinler girmiş. Felsefenin ışığını yakanlar yok edilmiş önce, sonra da durum ortada, halen günümüzde de devam eden din savaşları başlamış. Bu arada toprağın üstündeki ürünler ve zenginliklerin kontrolü için didişilip dururken, teknik ilerlemiş ve toprağın altındakiler keşfedilmiş. Ateşi bulan, tekerleği icat eden, ekip biçip toprağı işleyen, çıkarılan seslerden müzik ve ritm oluşturan, ağaç köklerinden boyalar yapıp mağara duvarlarını boyayan, en son da felsefeyi keşfeden tarafımız değilde maalesef  savaşan yok eden tarafımız kontrolü ele geçirmiş. Toprak altı zenginliği nerede yoğunsa, hani örneklersek Afrikada elmas, Ortadoğuda petrol, Güney Rusyada doğalgaz, Türkiyede bor...vs. İşte tam da buralarda, bizimde şu anda yaşadığımız bölgede, artık ne bulursan, dil, din, ırk savaştır onları. Hatta savaşma konularını verdin ellerine ama yetmez. Eğitilmemelerini sağla, cahil kalsınlar, dinle ve günahla korkut, sorgulamasınlar, Her savaşmaya hazır hale gelene silah sat, yok etsinler birbirlerini. Egemen güç her seferinde galip geliyor, savaş bitmiyor, bitmeyecek.

Bir uzaylımız eksikti 
Nasa hazırlıklı olun demiş, yirmi yıl içinde uzayda yalnız olmadığımızı anlayacaksınız. Al sana yeni bir savaş nedeni daha. Ben bu gezegenliyim, sen kahrol çünkü şu gezegenlisin. Gezegenler arası savaş....Ben yaş itibarıyla, diğer gezegenlerdekileri tanımayacağım. Şimdilik bildiğim, tek vatanım dünya. Ortak bir anam var, Afrika'nın göbeğinden üşenmemiş dünyanın her yerine yürümüş. Anam dışında, başka hiç bir şeye karşı, bir aidiyet hissetmiyorum. Ben dünyalıyım, herkesle de bir şekilde kardeşim. Irk, dil, din arenasına beni çekemezler. Birde cinsler arasındaki ayrımı yapmaz hale gelirsem tam olacak da.....Ve yaşasın felsefe diyorum, tüm bu yok edici cehaletin üzerine ışığın gelecek bir gün.

Bİ DE BUNLAR VAR

0 yorum