hekimanne'den cennetin anahtarı

Harfleri boyamak ve Yansımalar

15:48

Meğerse ağlayan narı, gülen ayvası, sinesine saplanan kara saplı bıçak güzeller güzeli talihsiz Mariymiş
Hediye kutusu açmayı çok severim, kurdeleleri, bantları yavaş yavaş çözmeyi, kutudan ne çıkacak acaba diye heyecanlanmayı. Dün, o günlerden birisiydi, bir hediye aldım. Dediğim gibi, sevdiğim gibi yaptım, parlak sarı kurdeleyi nazikçe söktüm. İçinden ne mi çıktı? Harfleri boyayan, resim fırçasıyla şiirler yazan bir adamın imzası ve desenleri saklanmış hediye kutusuna. El yapımı bir cama, cam dekorlama tekniği ile Bedri Rahmi'nin el yazısı ve desenleri işlenmiş. Paşabahçe'Yansımalar' başlıklı bir ürün serisi oluşturmuş. Sanatçının, orjinal el yazısı ve on farklı deseni kullanılmış. Bendeki desen onun otoportresi, mutlu ve mutsuz B. Rahmi.

Uzun zamandır unutmuştum, okumamıştım. Böylece, Bedri Rahmi Eyüboğlu'nu andım tekrar. Ressam, heykeltraş, gravür ve baskı sanatçısı, şair, yazar, gazeteci, öğretmen... Lise yıllarında şiirlerini severdim, bazılarını ezbere bilirdim, güldürürken düşündüren şiirlerdi onlar. Sonra Ankara'da bir kere yazmalarının sergilendiği bir sergiye gitmiştim, ondan sonra sevdim yazmaları, boynuma bağlamak hoşuma gider hâlâ. Yıllar sonra, imzasıyla ve desenleriyle konuk oldu bana. Başarılarla dolu sanat öğrenimi hayatı var, kıymeti yaşarken bilinenlerden. Defalarca devlet bursuyla yurt dışına gitmiş, dünyanın dört bir yanında sergiler açmış, hiç durmadan yeni şeyler öğrenmiş, denemiş, öğretmiş, üretmiş. Atölyesinin duvarına da yazmış bunları, and içmiş, sürekli araştıracağım, sürekli yeni şeyler üreteceğim diye, hatta yemininin sonu şöyle..
elimden çıkan her çizgiye
her lekeye
her renge
her beneğe
kendi aklımı
kendi tecrübemi
kendi tasamı
kendi ömrümü, yüreğimi basacağıma
aldığım nefes, içtiğim su, bastığım toprak
gözüm, kulağım, burnum
elim, belim, dilim, derim üstüne
yemin ederim
yeminimi bozduğum gün
burdan giderim

İlk resmi işi çok ilginç, Tekel Genel Müdürlüğünde, vitrin düzenleyicisi olarak işe girmiş. Sonrası, verimli ve renkli bir hayat. Benim üniversiteye başladığım yıl ölmüş. Hatta geçenlerde Kartal Belediyesi ' Resmin şairi, şiirin resmi' diye Bedri Rahmi'yi  anma toplantısı yapmış, haberim olmadı, gidemedim. Ama artık imzası dolabımda, ben de onu şahsen anacağım. Önce sahaflara bir yolculuk planlıyorum, ''Dol karabakır dol'' kitaplarım arasında yerini alsın. Geçen yıl İstanbul Destanı diye bir sergisi olmuştu, doğumunun 102. yılı için. Bu yıl yapılan ilk aktiviteye katılıp, sizler için de bakıp, dinleyeceğim. Bir de özel hayatıyla ilgili ufak bir not; Evli ama büyük aşkı Mari Gerekmezyan için yazmış, o ünlü Karadut şiirini. Evime hoşgeldin Bedri Rahmi diyorum. Ve en sevdiğin şiirinle noktalıyorum seni anmayı..

Kağıt Gemi
Kağıttan bir gemi yaptım küçücük
Ya beş öpücük sığar içine
Ya on öpücük
Kız kardeşim
On öpücük batar bu gemi dedi
Sen misin
On beş öpücük
Anam sakın denize atma dedi
Doğru havuza
Sen misin
Doğru denize
Ama ıslanmasıyla batması bir oldu
Bir gemi daha yaparım, ne çıkar
Hem bu sefer öpücük yerine
Sunturlu bir kaç küfür
Daha bir kaç gemi yaparım
Çok şükür

Bİ DE BUNLAR VAR

0 yorum