hekimanne'den cennetin anahtarı

Yanlış doğruyu götürsün mü?

15:20

Tam da kanımın kaynadığı yıllar, kanımı doğru coğrafyada kaynatamadım


Yanlış doğruyu götürsün mü? Hayır götürmesin. Götürmemeli. Önceleri bu söyleyiş sadece sınavlarla ilgili sanırdım. Yaşam yanlışları hakkında hiçbir fikrim yoktu. Yaşadıkça ve doğru kadar yanlış yapmaya başlayınca farkettim. İşte tam da burada bir denge lazım.
Her yazıp çizdiğim konuda örnekler vermeyi seviyorum. Öyle hayali değil, canlı kanlı örnekler. Ama hiç kimseyi incitmek istemem, onun için örnek hep kendimden. Şimdi yanlışlarıma gelelim. Mesela yıllarca hep yanlış meslek seçtiğimi düşündüm. Ben yazmalıydım, fotoğraf çekmeliydim. Çok iyi bir belgeselci olabilirdim . Doktor olmam yanlıştı. Bu yanlışlıkla yaşayıp gittim, seçtiğim mesleğe küsmedim, iyi de yapmaya çalıştım, arada içim cız etti tabii. Hani klişe deyişlerden birisi diyor ya, sevdiğin mesleği yap, işe gider gibi hissetme diye. Ben bir çok yıllar kendimi işe gider gibi hissettim. O anlarda gözlerimi kapatır, kendimi kutuplarda bir araştırma gemisinde hissetmeye çalışırdım, gemi de yavru fokları izliyormuş diye bir senaryo yazardım. Böyle işte yanlış ve doğru iç içe. Sonra yanlış bir memlekette büyüdüm. Memur çocuğu olarak seçim şansım yoktu ama zorlayabilirdim belki, yatılı okurdum, yurtta kalırdım. Ben deniz kıyısı memleketlerde yaşadığımı ve nefes aldığımı hissediyorum, halbuki bozkırda büyüdüm ve okudum. Elim ekmek tutar tutmaz bu yanlışı düzelttim. Ama o denizin kıyısında çocuk ve genç olamadım.Tam da kanımın kaynadığı yıllar, kanımı doğru coğrafyada kaynatamadım. Burada da doğru yanlışı takip etti gibi. Aşk ve evlilik konusunda kara bahtlılardanım. Yıllarca bir bozuk düzenin içinde kaldım, koca bir yanlışın içinde. Gerçi kendime haksızlık etmeyeyim, üç kez yanlıştan kurtulma girişimim var, başarısız girişimler ama girişim. Sonuç yanlışın içindeyken de minik doğrular yapılabileceğini keşfettim. Örnek vereyim, üç önemli doğrum,üç çocuğum. Bu meselede de yanlışın içinde doğrular, sanki bataklık gülleri gibi.
Demem o ki, yanlışlar bizim için, doğruların bizim için olduğu gibi. Bir toplantıya katılmıştım, oradaki uzman demişti ki, hatalarınızı bala çevirin. Bunu nasıl anlamalı sizce, yanlışlardan ders mi çıkarmalı, tekrar mı etmemeli, aldırmamalı mı? Bence hata ya da yanlış mutlaka yapılacak. Ufak hatalar unutulur gider zaten. Tüm yaşamı etkileyen büyük yanlışlara gelince, o yanlışın doğrularını seçip toplamak, kalan yanlışı kabullenmek hayat kurtarıcı. Eğer böyle olursa yanlış doğruyu götüremez, eli kolu bağlanır, etrafına bal bulanır.

Bİ DE BUNLAR VAR

0 yorum